Yalnızlık
- Şebnem Vitrinel
- 16 Haz
- 1 dakikada okunur
Ufukta gün henüz belirmemişti. Tekne, terk edilmiş bir kıyının açıklarında hareketsiz duruyordu.Güvertedeki iki eski şezlongda, Kaptan ve abisi yan yana oturuyordu.

Kaptan, kırklı yaşlarının başındaydı. Saçlarının şakakları erken beyazlamış, yüzüne derin çizgiler inmişti. Abisi hâlâ gençti. Otuzunu yeni geçmiş gibi görünüyordu. Soluk mavi tişörtü ve sürekli alaycı bakışlarıyla, rüzgâr gibi bir hali vardı. Oysa yerinden hiç kıpırdamıyordu.
Bir süre konuşmadan oturdular.
Kaptan o gece rüyasında Sevda’yı görmüştü. Abisine onu anlattı. İncecik bir beyaz elbise giymişti kadın, saçları rüzgârda savruluyordu. Islak taşların üstünde yürürken hiç ses çıkarmıyordu, ayakları taşların koyuluğunda bembeyazdı. Uzakta durmuş, sadece bakmıştı. Kaptan ona seslenmiş ama kadın cevap vermemişti. Uyandığında boğazı düğümlenmişti.
Rüyayı anlatırken sesi çatallanıyordu.
Abisi tatlı tatlı gülümsedi, başını iki yana salladı. “Bitmedi gitti şu Sevda rüyaları,” dedi.Kaptan somurtarak. “Önce ben görmüştüm onu,” dedi. “Doğru,” diye kabullendi abisi. “Ben sadece onunla evlendim, çocuklarımın annesi yaptım.”
Arkalarında ölmüş bir şehrin kalıntıları uzanıyordu. Yıkık binalar, yosun tutmuş duvarlar, paslı tabelalar. Bir zamanlar yaşamış ama artık susmuş bir yerdi. İkisi de oraya bakmadı. Sessiz bir anlaşmayla, hep böyle yaparlardı. Oraya gömdükleri ne varsa, orada kalsın isterlerdi.
Gün aydınlanırken hava ısınmaya başladı. Kaptan üzerindeki eski ceketi çıkardı. Abisi hiç üşümezdi zaten.
Kaptanın yardımcısı küçük sandalıyla yanaştı tekneye. Yanında birkaç torba getirmişti. Sıcak ekmek, biraz zeytin, bir termos çay. Güverteye çıkarken selam verdi.
“Sabahınız hayır olsun Kaptan,” dedi. Sonra duraksadı, şezlonglara baktı. “Burada böyle tek başına… Yalnızlık çekmiyor musun hiç?”
Kaptan uzun uzun güverteye baktı. Boştu. İki şezlong yan yana duruyordu. Birinde baştan savma bırakılmış eski bir ceket vardı. Diğerindeyse kimse oturmuyordu.
Kaptan gözlerini kırpıştırdı. Deniz vardı, sabah ışığı ve uzaklardan gelen martı sesi.
“Hayır,” dedi yardımcısına.
“Hiç yalnızlık çekmiyorum.”
















Yorumlar